4 Ekim 2014 Cumartesi

Baharla Birlikte Gelen Hastalıklara Dikkat!


Bahar ve yaz mevsiminin başlaması ile birlikte bazı çocuklarda görülen gözlerde sulanma, yanma ve kızarıklıklar; yoğun veya su gibi olan burun akıntısı, hapşırık, yorgunluk ve bazen uykusuzlukla birlikte okul başarısında görülen düşmeler basit bir grip nezleden daha çok alerjik hastalıkların habercisi olabilir.

Halk arasında “saman nezlesi” olarak da bilinen, “alerjik rinit/ nezle”, çocuğunuzun baharın keyfini özgürce çıkarmasının önündeki en önemli engellerden biri olabilir. Bahar nezlesi diğer adıyla ’alerjik nezle’ denilen bu hastalık süt çocuğu ve çocuklarda da sık görülür. Özellikle bahar aylarında polen oluşumuna karşı alerjik belirtilerle ortaya çıkar. Eğer bahar nezlesi tedavi edilmezse sinüzit, ortakulak iltihabı ve astıma bile neden olabilir. Bu hastalıkların oluşmasını istemiyorsak bazı önlemler almamız gerekir.

Hastalığın oluşumu bebeklikte başlamaktadır…


Her türlü alerjik rahatsızlık ırsi olarak geçebilceği için kişide alerjiye karşı bir genetik yatkınlık varsa, henüz bebeklik çağından itibaren alerjiye neden olabilecek maddelerle, diğer adıyla “alerjenlerle” aynı ortamda bulunması, bebekte bir duyarlılığın oluşmasına neden olmaktadır. Oluşan bu duyarlılık nedeniyle harekete geçen bağışıklık sistemi, bu alerjenlerle her karşılaştığında tepki vermeye başlar. Vücudun bu tepkileri  farklı şekillerde (gıda alerjileri, alerjik astım ve alerjik nezle ve ekzemalar gibi) ortaya çıkabilmektedir. Sezaryan yerine normal doğum ,anne sütü ile beslenme ve ek gıdalara erken başlamamak alerjik hastalıkların gelişimini azaltabilmektedir.

Gözlerde sulanma ile kaşıntılı burun akıntısı bahar aylarında ortaya çıkıyorsa…

Alerjik nezle, alerjenlere duyarlı çocuklarda tüm yıl boyunca belirti verebilir. Ancak duyarlılık etkisini en çok bahar aylarında gösteriyorsa, söz konusu alerjik nezle “pollinosis” adı verilen saman nezlesidir. Sıklıkla bahar aylarında özellikle bitkilerdeki tozlaşma döneminin başlamasıyla, üst solunum yollarını etkileyen alerjik nezlenin temel belirtileri; kaşıntılı ve sulu burun akıntısı, hapşırma krizleri, burunda yanma şeklindedir. Ancak, hastanın şikayetleri çoğu zaman bu belirtilerle sınırlı kalmaz. Gözlerde de kızarıklık ve yanma, hatta kaşıntı ve sulanma alerjik nezlenin diğer bulguları arasındadır.

Evinizdeki toz ve sigara dumanı da şikayetleri artırır

Evlerde bulunan çiçek ve bitkiler polenlere karşı duyarlı olan bu çocukları çok fazla etkilemezken; açık havada, yeşillik alanlarda, ormanda, kırda görülen bitkiler alerjik nezle şikayetlerinin artmasına neden olmaktadır. Alerjik nezleye polenlerin yanı sıra; evdeki toz, hayvan tüyleri, tütün dumanı gibi alerjenler de neden olabilmektedir. Çocukluk yaşlarında ilk belirtilerini veren hastalık, kişinin tüm hayatı boyunca birlikte yaşamayı öğrenmesi gereken bir durum haline gelebilir. Alerji ilk başladığı yıllarda üst solunum yollarında görülürken; zaman içinde aşağıya doğru inerek bronşları etkileyebilmektedir. Bu durum, alerjik astımın oluşmasına neden olabilir.

3 haftadan uzun süren nezle alerji belirtisi olabilir


Alerjik nezle çoğunlukla soğuk algınlığıyla karıştırılabile bir hastalıktır. Eğer nezle, ilkbahar ve yaz aylarında başlayıp, üç haftadan uzun sürüyorsa ve iyileşme eğilimi göstermiyorsa, alerjik nezle şüphesi kuvvetli hale gelir. Böyle durumlarda mutlaka doktora danışılması gerekir.

Alerji testleri ile tanı konulabilir


Çocukta alerjik nezleden şüpheleniliyorsa, alerjiye neden olan maddeyi tespit etmek için cilt veya kan testlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Testlerin sonucunda, çocuğun belli bir alerjene karşı duyarlı olduğu tespit edildiği takdirde, bu alerjiye yönelik tedaviye başlanabilir.

Tedavide ilk yapılacak olan…

Alerjik nezle tedavisinin ilk adımı, alerjiye neden olan alerjenlerden kaçınmaktır. Eğer çocuktaki alerjik nezle polenlere karşı gelişiyorsa, tozlaşmanın sıkça görüldüğü aylardapencereleri kapalı tutmak gerekir. Dışarı çıkardığınız çocuğunuzun giyimine dikkat edin atkı ve gözlük kullanabilirsiniz. Polenlerin dışarıda en yoğun olarak bulunduğu sabah saatlerinde dışarı çıkarmayın. Arabayla yapılan yolculuklarda camın kapalı olmasına dikkat edin.

 Gündelik kıyafetlerin temizliğine çok dikkat etmek gerekir. Çocuğunuzun yıkadığınız çamaşırlarını dışarıda değil ev içinde kurutmaya çalışın. Nem oranının yüksek olduğu günlerde çocuğunuzu dışarı çıkarmamaya özen gösterin. Günlük olarak saçını yıkayarak saçlarına yapışan polenleri çıkarın.

Ev içerisinde evcil hayvan besliyorsanız çocuğunuzun yatak odasına girmemesini sağlayın ve polen döneminde sigara dumanı, boya kokusu, toz, parfüm gibi uyarıcılara çok dikkat edin ve çocuğunuzu uzak tutun. Bunlara dikkat edildiği taktirde çocuğunuz bu dönemi daha rahat atlatacaktır.

İlaç tedavisi…

Çevresel korunma yöntemlerinin yetersiz kaldığı veya ailenin çocuğu bu tür alanlarda bulunmasını kontrol altına alamadığı durumlarda, ilaç tedavisi etkili bir yöntem olacaktır. Bu ilaçlar sadece belirtilerin görüldüğü günlerde kullanıldıklarında bile, çocuğun şikayetlerini gidermeye yardımcı olabilmektedir.

Bir başka çözüm: Aşı tedavisi (İmmünoterapi)

İlaç tedavisinin yeterli olmadığı çocuklarda aşı tedavisi, “immünoterapi”, uygulanmaktadır. Çocuğun duyarlı olduğu allerjenlerin artan dozlarda çocuğa verilmesiyle, çocuğun bağışıklık sistemini düzenlemeyi amaçlayan aşı tedavisi, bir süre sonra vücudun bu alerjenleri doğal karşılayabilmesini sağlamaktadır.

daha fazlası için www.drramazanharmanci.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder